Bu yazı sitedeki tüm yazılara oranla daha kişisel, daha samimi bir yazı olacaktır. Okuyucu sayısı her olaydan sonra damla-damla artan Askeri Harekat okuyucuları için düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Bu düşünceler ne zaman şekillendi?

Öncelikle bu düşüncelerin ne zaman şekillendiği konusunda bilgi vermek istedim. Elbette ki bu düşünceler bir anda oluşmuş düşünceler değildir. Lakin yıllarımı almış da değillerdir. Çocukluğumdan itibaren hiç bir zaman gereksiz uğraşları kendime layık görmemiş bir bireyim, layık görsem de yaparken sıkılan bir yapım var. Benim için hayatın her dakikası önemlidir, hayat benim için her dakikamı dolu dolu geçirebileceğim bir fırsat sunmamış olsa dahi. İnsanlar yaratılış biçimleri gereği çok fazla düşünmeden hareket ederler, bu yapı onları çağlarca hayatta tutmuştur. Lakin artık bu çağ o çağ değil, yani eski çamlar bardak oldu…

“Bence” ne yapmalıyız?

“Bence” çağa ayak uydurmalıyız. Artık bu çağın gerekleri diğer çağlardan çok daha farklı. Yukarıda anlattığım yaratılış biçimimizi değiştirmemiz gerekiyor, yani en azından bu saatten sonra değiştirmeye başlamamız gerekiyor. Artık zaman, geçmişten daha fazla olarak aklını daha çok kullananların zamanı. Tarihte sayıca daha az orduların daha kalabalık orduları yendiklerine şahit olmuşuzdur. Sebebi elbette ki akıllarını kullanmalarıdır. Dünya çok karmaşık bir yapıya sahip olduğu için akıllarını kullanmasalar bile yanlışlıkla savaşı kazanma ihtimalleri yok denilemeyecek olsa da, herkes akıllarını kullandıkları konusunda hem fikirdir. Lakin bu her zaman böyle olmamıştır, her aklını kullanan ve yüreğini ortaya koyanlar savaşları kazanamamışlardır. Bunun en bilinen örneği 300 Spartalılar filmlerine, kitaplarına, hikayelerine de konu olan ve Yunanistan’ın Thermopylae geçitinde yapılmış olan Pers-Yunan savaşıdır. Geneli Yunanistan’dan olmak üzere bildiğim birkaç örneği daha olsa da bu örnekler hakkında aklımda çok fazla bilgi kalmamış olduğu için yazmaya gerek duymuyorum 🙂 Bu da böyle samimi bir yazı oldu. Konumuza dönmek gerekirse, Yunanlar kendilerinden onlarca kat büyük olan Persler ile savaşmış lakin galip gelememişlerdir. Peki ya o savaş günümüzde yapılmış olsaydı? Günümüzde insan gücünün savaşlarda eskisi kadar önemi var mı? Günümüz savaşlarında ve geçmiş savaşlarda da böyledir tabi ki en önemli unsurlarından bir tanesi istihbarat ve teknoloji. Ama artık bunlar günümüzde çok daha önemli kaynaklar. Peki Türkiye teknoloji olarak nerede? Elbette ve maalesef ki iyi bir yerde değil… Şimdi unutmuş olsak dahi her şehit haberinde daha iyi anlayarak yapmamız gereken şeyi söylüyorum, daha fazla uzatmadan. ÇALIŞMAK! Peki ya neden? Günün birinde susmamak için, hatta karşı tarafın susmayacağımızı bilerek bize bulaşmaması için. Her şehit haberi geldiğinde günümüzde olduğu gibi sinirine hakim olamayanlarımızın “vuralım, kıralım, ezelim, keselim” dediğinde, karşı tarafın gülmemesi için. Şehit olan insanların amaçlarına hizmet etmek için. En önemlisi bir gün dünyadan silinip gitmemek için…